
Kardeş Kıskançlığı
Kardeş kıskançlığı; iki veya daha fazla çocuklu tüm ailelerin yaşadığı önemli bir konu olmaktadır. Anne-baba ve çocuk için aileye yeni katılacak bebek, açılacak olan yeni bir sayfanın habercisidir. Bebek ile değişen düzene uyum sağlama süreci tüm aile bireyleri için bazı kaygıları da beraberinde getirmektedir.
Kardeş Kıskançlığı Nedir?
Kıskançlık; sevgi, korku gibi doğal bir duygudur. Kardeş kıskançlığı, en yaygın olarak karşılaşılan ve her evde yaşanabilecek sorunlardan birisi olmaktadır. Çocuklukta bu duygu, genellikle, yeni bir kardeş doğumu ile görülmektedir. Çocuk, anne için biricik ve tektir. Çocuk, dünyasının bir olduğunu ve kendine ait olduğuna inandığı ‘anne’nin yeni bir kardeşin gelişi ile paylaşmak hatta kaybetmek üzerine algı yaratabilir. Aralarında yaş farkı olan çocuklarda birbirini kıskanma davranışı sık görülebilirken, ikiz kardeşlerin sadece annenin ilgisini kaybetme ya da annenin ilgisinin azalması durumunda tepkisel olduğu araştırmalarda bulunmuştur.
Kardeş Kıskançlığı Belirtiler
Bazı çocuklar kardeşlerine olan kıskançlıklarını cümleleri veya kelimeleri ile belirtirken (kardeşi sevmiyorum, istemiyorum gibi), bazı çocuklar ise bunu anne ve babasının tutumuna göre belirtemediğinde başka şekilde ifade edebilmektedirler. Bunlara; tırnak yeme, yatak ıslatma, eşyalara zarar verme, öksürük nöbetleri, kardeşi ısırmak ya da ona zarar vermek buna örnek olarak gösterilebilir.
Bazı çocuklarda kardeş kıskançlığı, kardeşi taklit etme yani gerileme davranışları olarak görülebilir; çocuksu tavırlar, biberona özenmek, emzik istemek, bez bağlatmayı istemek gibi. Rüyalar ve kabusların şiddetinin arttığı, aile yanında yatılmak istendiği dönemler de kendini gösterebilir. Bu gibi durum ve davranışlara karşı verilecek her bir tutum ve davranış, çocuğun kardeş kıskançlığının alevinin ne yönde gideceğini belirlemektedir.
Kardeş Kıskançlığına Sebep Olan Durumlar
Kıskançlık; 1-2 yaşlarında görülebildiği gibi 3-5 yaş civarında daha yoğun ve belirgin bir şekilde de kendisini gösterebilir. Çocukluk çağında sevgi somut bir durum yani ‘sahip olma’ ile eşdeğerdir. Çocuk, yeni bir kardeşin dünyaya gelmesi ile onun olan sevginin yani sahip olduğu şeyin ondan alındığını; kardeşin anne ve babasıyla arasına girdiğini düşünerek, sevdiği kişilere ve onu seven kişilere karşı olan güven duygusunun sarsıldığını hissedebilmektedir. Bunun anlamı çocukların kardeşleri ile arasında eşit olarak sevildiklerinin belli edilmesi değil, daha çok özel olarak sevildiklerini hissetmek/bilmek istemeleridir. Kardeş kıskançlığı çocuğun hayatını düşünülenden daha fazla etkileyerek, kişiliğini olumlu ya da olumsuz biçimlerde yönlendirmektedir. Burada önemli olan sosyal çevrenin ve anne-babanın tutumudur. Çünkü bu kardeş kıskançlığının şekil almasında ön ayak olacak tutumları sergilemede çevre ve ailenin yeri ve tutumu önemli ve büyüktür. Çocukluktaki kıskançlık gelecek yaşamda bireyin rekabetçi olmasına –iyi anlamda olmayan- ve başka kişilerle ilişkisine yansıtmasına yol açmaktadır.
Kardeş Kıskançlığı Çocukları Nasıl Etkiler?
Yeni bir kardeşin aslında eve yeni bir bireyin gelmesi ve ev içerisindeki dinamiklerin değişmesi demektir. Çocuk tarafından, ebeveynin ilgi ve sevgisini paylaşması gereken bir rakip olarak algılanacaktır. Sürekli bakım ihtiyacı olan, anne ve babanın tüm zamanını alan, her aile bireyinin dikkatini çeken hatta gelen misafirlerinde ilgisinin küçük bebekte olması ve bebeğe hediyeler getirmesi, sürekli ondan söz etmesiyle büyük çocuğun odak noktasından çıkması ile kardeşini rakip olarak algılaması doğal karşılanmalıdır. Çünkü her çocuk en çok sevilmek ister. Aradaki bu kıskançlık doğal karşılanmalıdır ve neden kaynakladığını bulup baş etme konusuna odaklanılmalıdır.
Kardeş Kıskançlığı Geçici Midir?
Kardeş kıskançlığının temel sebebinin anne ve babanın ilgi ve sevgisinin paylaşılması olduğu unutulmaması gereken önemli bir unsurdur. Burada üzerinde durulması gereken; her çocuğun ailedeki kendi yerinin özel olduğunun farkında olması/hissetmesi ve ayrım yapılmadan her bir çocuğun-kardeşin ayrı bireyler olduğu bilinciyle onlara davranılması gerektiğidir. Kardeşler arasında görülebilen rekabet ve kıskançlık gelişimin doğal bir parçasıdır. Ancak ebeveynler bu durumları bilmesine rağmen uygulamada sorun yaşıyorsa, çocukta kardeş doğumundan sonra aşırı hırçınlık, içe kapanma, kaka kaçırma veya çiş kaçırma varsa ve okula devam eden çocukların başarısında düşüş görülüyor ise bu konuda bir uzmandan destek almak faydalı olabilmektedir.
Kardeş Kıskançlığını Tetikleyen Durumlar
Gelişimin bir parçası olması sebebi ile doğal olarak gelişebilecek kardeş kıskançlığını pekiştiren çeşitli sebepler olabilir. Bunlardan bir tanesi ebeveyn tutumu olmaktadır. Örneğin, gebelik zamanında annenin çocuğa yeni bir kardeşin dünyaya geleceğini açıklamaması ve doğumdan sonra çocuğun yeni bir bebekle karşılaşması bu duruma sebep olabilir. Bu durumda anne ve babanın doğum öncesinde çocuğa yeni bir kardeşin aileye katılacağını/dünyaya geleceğini açıklaması ve bu yeni bilgiyi sindirmesi için çocuğa zaman tanıması önemlidir. Kardeş kıskançlığını pekiştirebilecek ebeveyn tutumlarından diğeri çocuğun yanındayken bebeğe sürekli sevgi gösterisinde bulunma, bebeğin şirinliğinden bahsetme gibi tutumlardır. Anne-baba ve sosyal çevre bu gibi davranışlardan uzak durmalıdır. Çocuk anne ve babasının sevgisinin azalmadığını hissetmelidir. Böylece anne babanın çocuğa gösterdiği dengeli tutumu hisseden çocuk yeni kardeşe uyum sağlayabilir. Bunlarla birlikte çocuklar kendi aralarında tartıştığında anne ve babalar çok tehlikeli/önemli bir durum olmadıkça bu tartışmaya dahil olmadan durumu yönetmeye çalışmalıdır. Çünkü burada çocuklar ebeveynleri kendi tarafına çekmek isteyecek ve kendi haklılığını kanıtlamaya çalışacaktır. Bu gibi durumların yaşanması aradaki kıskançlığı daha da pekiştirebilir bir neden olmaktadır. Bu sebep ile çocukların yaşadıkları sorunu kendi aralarında çözmelerine olanak sağlamak daha faydalı olabilir. Kardeşler arası kıskançlık ve rekabeti körükleyebilecek bir diğer tutum ise ebeveynlerin bazen teşvik etmek amacıyla yaptığı diğer kardeşi ile karşılaştırmasıdır. Bu durum çocuğu teşvik etmeye yaramamakla birlikte kardeşler arasındaki rekabeti ve kıskançlığı arttıracaktır.
Kardeş Kıskançlığına Karşı Ebeveyn Tutumu Nasıl Olmalıdır?
Anne ve babanın tutum ve davranışları için dikkat etmeleri gereken önemli noktalar ise; Kardeşin geleceği önceden haber verilmeli, çocuk ile aileye yeni bir çocuğun katılacağı haberi uygun ve rahat olunan bir zamanda açık ve sade ifadeler ile paylaşılmalıdır. Paylaşılan ve aile için de önemli olan bu haber üzerinde çok kalınmaması, çocuğa zorla kabul ettirilmeye çalışılmaması da önemli bir unsurdur. Aileye katılacak olan kardeş ile ilgili söylemler gerçekçi ifadeler ile aktarılmalıdır. Çocuğa kardeşin aileye katılacağı bilgisi aktarılırken ona karşı olan duyguların, düşüncelerin ve en önemlisi sevginin değişmeyeceği çocuğa bildiirlmesi ve hissettirilmesi önemlidir.
Çocuktan gelebilecek kardeşe dair olumsuz duygular ve/veya düşünceler olduğunda ve bunları anne-babaya karşı dile getirdiğinde ayıplamamak, reddetmemek bunun yerine; bu olumsuz duyguyu ifade etmesine alan açmak ve duygularını kapsamak önemlidir. Çocuk bu olumsuz duyguları hissedebilir ancak bebeğe karşı herhangi bir olumsuz tutumun ve davranışın kabul edilmeyeceği aktarılması gerekir.
Kardeşin aileye katıldıktan sonra çocuğun kreşe veya anaokuluna başlaması uygun bir zamanlama veya seçenek olmamaktadır. Çocuğun kendisini dışlanmış hissetmesine neden olabilir. Çocuklar özel olarak sevilmek isterler, bu noktada özellikle, ‘eşit olarak sizi seviyoruz’ gibi ifadeler yerine çocuğa ona karşı duyulan sevginin özel ve aralarındaki ilişkinin bebekle olan ilişkiden farklı olduğunu belli etmek ve bunu çocuğa hissettirmek daha önemlidir.
KAYNAKLAR
Şipal, R. P., Yeğengil, C. & Toka, N. (2012). Okul Öncesi Dönemde Aralarında Yaş Farkı Olan ve İkiz Kardeşler Arasındaki Kıskançlığın Karşılaştırmalı Olarak İncelenmesi. Eğitim ve İnsani Bilimler Dergisi: Teori ve Uygulama, 3(5), 55-68.
Yeşilyaprak, B. (1991). Yeni Bir ‘Kardeş Gelirken, Anne-Babaların Korkulu Rüyası: Kıskançlık. Yaşadıkça Eğitim, 18, 28-31.
Er, H. (2016). Ebeveynlerin Kardeş Kıskançlığı İle İlgili Görüşlerinin İncelenmesi Ve Çözüm Önerileri. DPÜ, Kütahya.
Öztürk, C. (2007). Çocuk Psikiyatrisi. (7.baskı). İstanbul: Uçurtma Yayınları, 423-431.